Çinli teknoloji devi Xiaomi, elektrikli araç pazarında adeta bir deprem etkisi yarattı. Şirketin 2021'de 10 milyar dolarlık yatırım planını açıklamasının üzerinden henüz 3 yıl geçmeden, otomotiv endüstrisinde tarihi bir başarıya imza attı. Ekim 2024 verileri, Xiaomi'nin SUV modeli YU7 ile Çin pazarında Tesla Model Y'nin ve birçok otomobil markasının satışlarını geride bıraktığını ortaya koydu. Bu gelişme, otomotiv sektöründeki ve elektrikli araç pazarındaki güç dengelerinin değişmeye başladığını ve taşalrın yeniden dağıtıldığını gözler önüne serdi.

Xiaomi'nin bu yükselişi sadece kendi başarısıyla açıklanamaz. Tesla, Çin pazarında son 3 yılın en düşük aylık satış rakamlarını kaydetti. Özel 6 koltuklu Model Y L'nin lansmanı bile bu düşüş eğilimini tersine çevirmeye yetmedi. Pazar analistleri, Tesla'nın küresel ölçekte yaşadığı üretim ve innovasyon sıkıntılarının Çin pazarındaki performansına da yansıdığını belirtiyor.

Xiaomi Auto, elektrikli araç işinden ilk çeyrek karını elde etmekte Tesla'dan çok daha hızlı davrandı. Şirket, ilk elektrikli aracını piyasaya sürmesinin üzerinden 2 yıl bile geçmeden, elektrikli araç üteriminden yaklaşık 100 milyon dolar net gelir elde etmeyi başardı. Bu süre, Tesla'ın ilk çeyrek karını elde edebilmesi için on yıl beklemek zorunda kaldığı gerçeğiyle karşılaştırıldığında, Xiaomi'nin ne denli hızlı bir çıkış yakaladığını net olarak ortaya koyuyor. Xiaomi sektörün çıkış sancılarını yaşamadan benchmark (farklı markaların deneyimlerinden yararlanma) yapma imkanını kullanarak, teknolojik altyapıyı tedarik temeli olarak kullanan dikey yapılanmadan destek alan bir pozisyonda bulunuyor.

YU7 modelinin teknik özellikleri, bu başarının ardındaki mühendislik harikasını gözler önüne seriyor. 800 voltluk elektrik mimarisi, aracın rakiplerine kıyasla çok daha hızlı şarj olabilmesini sağlıyor. Standart Arkadan Çekişli ve Pro 4 tekerlekten çekişli versiyonlarda kullanılan 96,3 kWh kapasiteli LFP batarya, performans odaklı YU7 Max modelinde ise 101,7 kWh'lık batarya ile aracın menzil konusunda sınıfının en iyileri arasında yer almasını sağlıyor. Aslına bakılırsa YU7, 35.000 dolarlık elektrikli crossover kategorisindeki en büyük batarya kapasitesini sunuyor.

Xiaomi'nin fiyatlandırma stratejisi ise tüketici elektroniğindeki başarılı formülünü otomotiv sektörüne taşıyor. Şirket, Redmi Buds 6 Pro'da olduğu gibi, yüksek performansı daha uygun fiyatla birleştiren ürün anlayışını YU7'de de sürdürüyor. Tesla Model Y'den daha geniş gövdeye, daha gelişmiş batarya teknolojisine ve daha lüks donanıma sahip olmasına rağmen YU7, rakibine kıyasla daha erişilebilir bir fiyat noktasında konumlanıyor.

İç mekân tasarımında Xiaomi, sürücü deneyimini merkeze alan bir anlayış benimsemiş. Geleneksel gösterge paneli ekranlarının yerine, sürücünün tüm görüş alanını kaplayan şık bir Baş Üstü Gösterge (HUD) projeksiyon sistemi kullanılıyor. Bu otomobil tasarımı, Çinli tüketiciler tarafından Tesla'ın dizüstü bilgisayar benzeri dijital konseptine kıyasla daha kullanışlı ve yine de Tesla gibi sade bulunuyor. Dokuz farklı dış renk ve dört iç mekân kombinasyonuyla sunulan YU7'de, Nappa deri kaplama ve masaj fonksiyonlu koltuklar dikkat çekiyor. Arka koltukların tamamen yatırılarak yatak pozisyonuna getirilebilmesi ise araca pratik bir kullanım esnekliği katıyor.

Xiaomi'nin üretim kapasitesini hızla artırması, müşteri memnuiyeti açısından kritik bir önem taşıyor. SU7 sedan modelinin teslimat süreleri, donanıma bağlı olarak 30 haftadan 6-9 haftaya kadar önemli ölçüde düştü. Bu iyileştirme, şirketin üretim hatlarındaki verimlilik artışını ve tedarik zincirini optimize etmedeki başarısını yansıtıyor. Ölçek ekonomisinin getirdiği maliyet avantajlarının, Xiaomi'nin fiyat performans oranını daha da iyileştirmesi bekleniyor.

Türkiye pazarına ilişkin beklentiler ise 2026 yılına işaret ediyor. SU7 modelinin bu tarihte Türkiye'de satışa sunulması planlanıyor. Elektrikli araç pazarının hızla büyüdüğü Türkiye'de, Xiaomi'nin yüksek menzil, rekabetçi fiyat ve modern tasarım üçlüsüyle öne çıkma potansiyeli bulunuyor. Ancak uzmanlar, markanın Türkiye'deki başarısının satış sonrası hizmetler, otomobil yedek parça temini ve otomobil bakım-onarım ağının kurulum hızına bağlı olacağını vurguluyor.

Xiaomi'nin bu yükselişi, elektrikli araç pazarında yeni bir dönemin habercisi olarak yorumlanıyor. Geleneksel otomobil üreticileri ile teknoloji devleri arasındaki sınırların bulanıklaştığı bu yeni dönemde, Xiaomi'nin tüketici elektroniğindeki deneyimini otomotiv sektörüne başarıyla taşıdığı görülüyor. Şirketin inovasyon kapasitesi ve hızlı üretim kabiliyeti, elektrikli araç pazarındaki rekabet dinamiklerini kökten değiştirme potansiyeli taşıyor. Önümüzdeki dönemde, Xiaomi'nin bu başarısını küresel ölçekte tekrarlayıp tekrarlayamayacağı ise tüm sektörün merakla takip ettiği bir konu olmaya devam edecek.