Otomotiv sektörü, son aylarda, hazırlıklarının çok daha önceden başladığı birçok iş birliği anlaşması haberi alıyor. Elektrikli araçlar konusunda Çinli markalar ve Tesla’nın sağlamış olduğu dikey bütünleşme ve maliyet avantajlarını kırmak isteyen Avrupalı, Japon ve Koreli firmaların 2025 yılının son ayları boyunca batarya üretim anlaşmalarına ağırlık verdikleri ve kurmuş oldukları ortaklıklarla Çin etkisini giderme yolları aradıkları görülüyor.

Geçtiğimiz eylül ayında Japon ve Avrupa endustri birlikleri yaptıkları ortak açıklamada, pil geri dönüşümü alanında iş birliğini artıracaklarını duyurdu. Bu hamlenin, tedarik zincirlerini güçlendirmeye ve Çin'e olan bağımlılığı azaltmaya yönelik olduğu değerlendirildi. Japon endüstri grubu Battery Association for Supply Chain (BASC), European Battery Alliance (EBA) ve Brüksel merkezli Recharge, 15 Eylül'de, pil tedarik zincirlerini iyileştirmek amacıyla iş birliğini güçlendirmeyi hedefleyen bir iş birliği anlaşmasına ön imza attı.

Bu iş birliği, veri paylaşımı gibi konularda bilgi alışverişini kapsıyor. Ayrıca, siyah kütle (black mass) sınıflandırması üzerine ortak çalışmalar yürütmeyi de içeriyor. Siyah kütle, ara geri dönüşüm malzemesinin ana bileşenleri olan nikel, kobalt ve lityum gibi katot malzemelerinin parçalanmış kalıntılarını ifade ediyor. Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı'ndan (Meti) bir yetkili, "Mevcut pil tedarik zinciri, belirli bir ülkeye yüksek oranda bağımlı durumda" ifadesini kullanarak konuyu net olarak izah etmişti. Meti yetkilisi, "Benzer düşünen ülkeler arasında iş birliğini güçlendirmek oldukça anlamlıdır" diyerek, Japonya'nın ileri geri dönüşüm teknolojileri ile Avrupa'nın geniş pil pazarının birleşiminin, sağlam bir tedarik zinciri oluşturmaya önemli katkı sağlayabileceği bilgisini vermişti.

Bu gelişmenin ardından birçok Avrupalı ve Uzakdoğu firmasından peşpeşe haberler geldi. Otomobil üretimindeki yüksek maliyetleri aşmak ve Çinli üreticilerin pazar üstünlüğünden kurtulmak isteyen otomobil markaları batarya üretimine bizzat dahil olarak elektrikli araçlardaki en önemli maliyet kalemini küçültme hamlelerine ağırlık vermeye başladı.

Daha önce kendi bünyesinde PowerCo yapılanması ile pil üretimine giren VW Grubu da IAA (Münih Otomobil Fuarı) etkinliğinde yeni birleşik pil hücresinin seri versiyonunu tanıttı. Bu hücre, VW, Skoda ve Cupra'nın yaklaşan küçük elektrikli araçlarında ilk kez kullanılacak. Buna ek olarak, grubun iki yan kuruluşu, Münih'teki ortaklarıyla birlikte, katı hal piline sahip ilk elektrikli motosikleti tanıttı ve bu tür hücrelerin otomobillerde seri kullanımının "on yılın sonuna kadar" gerçekleşeceğini duyurdu.

LFP pil üretimi için düğmeye basan VW, ID.Polo için bu pilleri kullanmak istiyor lakin henüz gerekli ölçeğe ulaşma imkânı olmadığı için ID.Polo’nun ilk versiyonlarında fiyatın biraz yüksek kalacağı haberleri gelmeye başladı. Alman üreticinin bu sorunu da mevcut yatırımı ile orta vadede çözeceği bilgisi de paylaşıldı. Volkswagen birleşik pil hücresi ve yenilikçi pil sistemi tasarımına büyük emek harcadığı gibi katı hal pillerinde ciddi olduğuna dair sinyaller gönderiyor.

Stellantis ise Çin etkisini kırmak için yine Çinlilerle iş birliği ve ortaklık yapmayı tercih ediyor. Neredeyse bir yıl önce duyurulan CATL ve Stellantis’in toplam 4,1 milyar euro yatırım taahhüdüyle yapacakları çığır açıcı proje için de start verildi. LFP pil hücreleri ve modülleri üretmeye odaklanan tesisin inşaatı İspanya'nın Zaragoza kentinde başladı. CATL, proje için kendi personelini getiriyor; yaklaşık 2.000 Çinli işçi, tesisin inşasına destek vermek üzere bölgeye gidecek. Bu durum, projenin hızlandırılması ve uzmanlık transferi amacıyla sıkça başvurulan bir uygulamayı yansıtıyor. Fabrika, tam kapasiteyle üretime geçtiğinde toplam 3.000 doğrudan istihdam yaratmayı hedefliyor.

Koreli KGM (eski Ssangyong) ise yine Koreli Samsung ile yüksek enerji yoğunluğu, daha uzun menzil ve hızlı şarj kapasitesine odaklanan yeni nesil elektrikli araç batarya paketleri geliştirmek üzere stratejik bir ortaklık anlaşması imzaladı. İki şirket, iş birliğini geçtiğimiz salı günü duyurdu. Anlaşmaya göre, iki firma Samsung’un 46-serisi silindirik batarya hücrelerine dayalı ileri batarya paketi teknolojilerini birlikte geliştirecek. Ortaklık, orta ve uzun vadede daha gelişmiş batarya paketleri üretmeyi hedefleyen ortak araştırma girişimlerini de kapsıyor.

KGM, yeni geliştirilecek batarya paketlerini, gelecekte piyasaya sürmeyi planladığı elektrikli araç modellerinde kullanmayı planlıyor. Bu iş birliği, her iki şirketin de elektrikli araç pazarındaki rekabet gücünü artırmayı ve batarya teknolojilerinde yenilikçi özellikler sunmayı amaçladıklarını gösteriyor.

Uzun süredir ortak çalışan Mercedes ve LG Energy Solution (LGES) ise 1,5 yıldan kısa süre içinde üçüncü pil tedarik anlaşmasını yaptı. İki şirket arasında son günlerde yapılan sözleşme, yaklaşık 2 trilyon Kore Wonu (yaklaşık 1,17 milyar Euro) değerinde elektrikli araç bataryasını kapsıyor.

Çeşitli Kore medya kuruluşlarının, LGES'in bildirimine dayandırdığı haberlere göre, yeni sözleşme 2028-2035 aralığında LGES'in Mercedes-Benz'e Kuzey Amerika ve Avrupa'da pil tedarik etmesini öngörüyor. Bu anlaşma, iki şirket arasındaki stratejik iş birliğinin daha da güçlendiğine ve Mercedes-Benz'in elektrikli araç üretim kapasitesini artırmaya yönelik tedarik zincirini genişletme stratejisine işaret ediyor.

Kuşkusuz yazının sınırlarını ve her projenin detaylarını daha da açmak mümkün. Burada sayılmayan diğer birçok markanın da otomobil teknolojisini ileri taşıyacak benzer çalışmaları olduğu biliniyor. Anlaşılan o ki katı hal bataryalarına geçene kadar otomobil piyasasında iş birlliği haberleri sıklıkla gelmeye devam edecek. Trumponomi vergilerinin gerekli etkiyi gösterememiş olması da özellikle Avrupalı, Japon ve Koreli otomobil markalarını yeni önlemler almaya itti. Ekonominin gerçekleri gümrük duvarları arkasına saklanamıyor. Tüm markalar ayaklarını yorganlarına göre uzatmak ve pastadan aldığı payı korumak zorunda.