Japon otomotiv devi Nissan, 2026 yılı için hazırladığı yeni modeli Tekton'un duyurusunu yaptı. Marka, geçtiğimiz yılı stratejik ortaklık arayışları ve pazar dinamiklerini yeniden değerlendirmekle geçirdikten sonra, şimdi tüm dikkatleri üzerine çekecek bir C-SUV ile geleceğe yön veriyor. Hindistan'ın Chennai kentinde, Renault ile paylaştığı fabrikada üretim bandına girmesi planlanan araç, Nissan'ın "Tek Otomobil, Tek Dünya" vizyonunun ikinci ve en iddialı ayağı olarak lanse ediliyor.

Tekton'un tasarım felsefesi, Nissan'ın efsanevi modeli Patrol'ün mirasını taşıyor. Tasarım ekibi, Patrol'ün sağlam karakterini, modern bir estetik anlayışla yeniden yorumluyor. Ön kısımda, derin bir şekilde oyulmuş kaput çizgileri, C şeklindeki tam LED far gruplarıyla birleşerek son derece güçlü ve kendinden emin bir ifade oluşturuyor. Bu agresif ön düzen, geniş hava girişleri ve çelik görünümlü alt koruma ile desteklenerek aracın yol tutuşuna dair ipuçları veriyor.

Aracın yan profilinde ise tamamen özgün bir tasarım dili göze çarpıyor. Gergin ve yukarı doğru yükselen bel çizgisi, dinamik bir hareket hissi uyandırıyor. Arka cam hattındaki hafif kıvrım, Himalayalar'ın eteklerini anımsatan zarif bir detay olarak karşımıza çıkıyor. Ön kapılara yerleştirilen çift C şeklindeki çıkıntılar ise sadece dekoratif olmakla kalmıyor, aynı zamanda aerodinamik katsayıyı düşürerek yakıt verimliliğini artırıyor.

Arka kısımda, ince ve keskin bir hat boyunca uzanan LED stop lambaları, gece yolculuklarında aracı benzersiz kılıyor. Bu lambalar, Nissan'ın yeni otomobil tasarım kimliğinin bir parçası olarak, markanın diğer yeni modellerinde de kendine yer bulacak. Geniş arka tampon ve yerleşik spoiler, aracın sportif karakterini vurgularken, çift egzoz çıkışları premium hissiyatını güçlendiriyor.

Nissan'ın Üst Yöneticisi Alfonso Albaisa, yeni tasarım dilini anlatırken, "Tekton ile sadece bir araç tasarlamadık, Nissan'ın SUV'lar için yeni bir dil oluşturduk. Patrol'ün DNA'sını alıp, modern bir yorumla buluşturduk. Bu araç, gücü ve zarafeti aynı potada eritiyor" ifadelerini kullanıyor.

Tekton isminin seçimi de büyük bir özenle yapılmış. Yunanca'da "inşaatçı" veya "mimar" anlamına gelen kelime, Nissan'ın bu araca yüklediği anlamı mükemmel şekilde yansıtıyor. Marka yetkilileri, ismin mühendislik mükemmelliği, sağlamlık ve kalite vurgusuyla doğrudan örtüştüğünü belirtiyor.

Tekton tamamen yeni bir modüler platform üzerine inşa ediliyor. Bu platform hem geleneksel içten yanmalı motorları hem de çeşitli hibrit konfigürasyonları destekleyecek şekilde tasarlanmış. Aracın öncelikle 1,5 litrelik turboşarjlı benzinli motor ve hafif hibrit sistem içeren yüksek motor gücü ile piyasaya sürüleceği, bunu tam hibrit versiyonların takip edeceği belirtiliyor.

Nissan'ın Hindistan Operasyonları Genel Müdürü Saurabh Vatsa, "Tekton, Hindistan pazarı için bir dönüm noktası olacak. Bu araç, sadece yeni bir model değil, aynı zamanda Nissan'ın bu coğrafyadaki vizyonunun da bir temsilcisi. Segmentinde yeni standartlar getirecek" diye ekliyor.

Elektrikli versiyon konusunda ise Nissan daha temkinli bir strateji izliyor. Şirketin üst düzey yöneticileri, tam elektrikli modelin en erken 2027 sonunda piyasaya sürülebileceğini ifade ediyor. Bu kararın arkasında, Hindistan pazarındaki altyapı yatırımlarının gelişim hızı ve tüketici tercihlerindeki değişim gözlemi yatıyor.

Tekton'un küresel lansman stratejisi kademeli olarak planlanmış. İlk aşamada Hindistan pazarına odaklanılacak, ardından Orta Doğu, Güneydoğu Asya ve bazı Avrupa pazarlarına genişletilecek. Türkiye'nin de dahil olduğu pazarlara yönelik planlar ise 2025 sonunda netlik kazanacak.

Sektör analistleri, Nissan'ın bu hamlesini oldukça stratejik buluyor. Özellikle gelişmekte olan pazarlarda, çoklu motor seçenekleriyle gelen C-SUV'ların büyük ilgi gördüğüne dikkat çekiliyor. Tekton’un hem premium hissiyatı hem de rekabetçi fiyat noktasıyla segmentinde önemli bir yer edinmesi bekleniyor.

Üretim kapasitesi ve tedarik zinciri konusunda Nissan oldukça hazırlıklı görünüyor. Chennai fabrikasında yapılan yatırımlarla yıllık 100.000 adetlik bir üretim kapasitesi oluşturulduğu belirtiliyor. Bu kapasitenin, pazarın tepkisine göre kademeli olarak artırılabileceği ifade ediliyor.

Müşteri deneyimi ve teknoloji entegrasyonu konusunda da Nissan'ın yenilikçi adımlar attığı gözlemleniyor. Tekton'un, sürücü yardım sistemleri ve bağlantılı araç teknolojileri konusunda segmentinin bir adım önüne geçeceği öngörülüyor. Özellikle Hindistan'ın zorlu sürüş koşullarına yönelik geliştirilen özel sürüş modları dikkat çekiyor. Nissan, satış sonrası hizmetler ve garanti paketlerinde ise uzun garanti süreleri ve düşük bakım maliyetleriyle, otomobil pazarında fark yaratmayı hedefliyor.

Sonuç olarak, Nissan Tekton'un sadece bir araçtan çok daha fazlasını temsil ettiği görülüyor. Markanın, özellikle Asya-Pasifik bölgesindeki varlığını güçlendirmek için tasarladığı bu model, aynı zamanda Nissan'ın küresel stratejisinin de önemli bir parçası olarak dikkat çekiyor. Yeni Tekton bir yandan Nissan'ın geleceğini şekillendirirken diğer yandan otomotiv sektöründe yeni bir standart oluşturabilir.