Hyundai İ30

Hyundai İ30

Hyundai İ30

Türkiye otomobil pazarının sevilen ve köklü isimlerinden biri olan Hyundai’nin i30 modeli, uzun bir aradan sonra eylül ayında yeniden satış listelerindeki yerini almak üzere geri dönüyor. Bu haber, özellikle C segmentinde kaliteli, teknolojik ve aynı zamanda hesaplı bir alternatif arayan tüketiciler için büyük bir heyecan yarattı. i30, yalnızca bir otomobil modeli olmanın ötesinde, Hyundai'nin Avrupa ve dolayısıyla Türkiye pazarında bir mühendislik ve tasarım markası olarak konumlanmasının en önemli kilometre taşlarından biri olarak kabul ediliyor.

 

Hyundai i30'nun hikayesi, markanın küresel arenadaki yükselişiyle paralel bir seyir izledi. İlk kez 2007 yılında üretilmeye başlanan model, özellikle Avrupa'nın zorlu otomobil pazarında Volkswagen Golf, Ford Focus ve Opel Astra gibi çok köklü rakiplerle doğrudan mücadele etmek üzere tasarlanarak son derece rekabetçi bir ruha sahip olarak doğdu.

 

Modelin arkasındaki en büyük itici güç, Hyundai'nin Almanya'daki Avrupa Teknik Merkezi'ydi. Bu merkez, Avrupalı sürücülerin beklentilerini, yol koşullarını ve zevklerini derinlemesine analiz ederek, i30'nun sadece teknik özelliklerinin değil, aynı zamanda sürüş güvenliğinin ve sürücüyle kurduğu duygusal bağın da Avrupalı bir otomobil kadar sağlam olmasını sağladı. Bu yaklaşım, i30'u "akıllıca bir tercih" haline getiren temel faktör oldu.

 

Türkiye pazarına ilk kez 2007 yılının sonlarında giren i30, son derece rekabetçi bir fiyat noktasında olmasına rağmen, standart donanım seviyesi beklentilerin oldukça üzerindeydi. Ancak asıl devrim, Hyundai'nin o dönem için sektörde benzersiz sayılabilecek 5 yıllık uzun garanti süresini sunarak markanın ürünlerine olan güvenini somut bir taahhütle göstermesi oldu. İlk nesil hem benzinli hem de dizel motor seçenekleriyle, üç ve beş kapılı hatchback ve station wagon karoserlerle Türk tüketicisinin beğenisine sunuldu ve kısa sürede geniş bir kitle tarafından benimsendi.

 

2012 yılında tanıtılan ikinci nesil i30 ise marka için bir dönüm noktasıydı. "Akışkan Heykel" olarak adlandırılan tasarım dili, otomobile daha önce hiç olmadığı kadar sofistike ve dinamik bir karakter kazandırdı. Artık i30, sadece teknik özellikleriyle değil, durduğu yerde bile yarattığı görsel etkiyle rakiplerinden ayrışıyordu. İç mekânda kullanılan malzemelerin kalitesi, ergonomi ve kullanıcı deneyimi bir üst segmente taşınmıştı.

 

Bu nesil, aynı zamanda turboşarjlı benzinli motor seçeneğinin de tanıtıldığı nesil oldu. 1,4 litre t-GDI motor, performans ve yakıt verimliliği konusunda yeni bir standart belirledi. Donanım seviyeleri de oldukça cömertti; özellikle üst donanım seviyelerinde sunulan panoramik cam tavan, deri döşeme ve navigasyon sistemi, modeli lüks segmentin özellikleriyle buluşturdu.

 

2016'da piyasaya sürülen üçüncü nesil i30, "Kaskad Tasarım" dilini benimseyerek daha keskin hatlara ve sportif bir duruşa kavuştu. Bu nesille birlikte, Hyundai'nin yüksek performans markası olan 'N' bölümünün ilk sivil modeli olan i30 N de tanıtıldı. Bu üçüncü nesil model Türkiye'de uzun süre kalamadı ve 2018 sonrasında satıştan kaldırıldı. Bu durum, modelin sevenlerinde bir özlem yarattı.

İşte bu özlemin son bulacağı tarih olarak eylül ayı işaret ediliyor. Türkiye'ye geri dönecek olan i30, Çekya'daki modern fabrikasında üretilecek. Motor seçeneği olarak, 1,5 litre hacmindeki turboşarjlı benzinli motor tercih edilmiş. Bu motor, 48 voltluk hafif hibrit bir sistemle destekleniyor. Bu sistem, özellikle şehir içi kullanımda yakıt verimliliğini artırmaya ve daha sessiz, daha yumuşak bir start-stop işlevi sunmaya yarıyor. Güç aktarımı, 7 ileri çift kavramalı otomatik şanzıman ile sağlanacak. Motorun teknik çıktıları 140 HP ve 235 Nm tork olarak açıklandı. Motor gücü için verilen değerler, günlük kullanımda son derece yeterli ve keyifli bir sürüş vaat ediyor.

 

Satış fiyatına dair resmi bir açıklama henüz yapılmamış olsa da Hyundai'nin Türkiye pazarındaki geleneksel rekabetçi fiyatlandırma stratejisini sürdürmesi bekleniyor. Avrupa'daki başlangıç fiyatlarının 33 bin Euro civarında seyretmesi, Türkiye'ye gelecek versiyonunun donanım seviyelerine ve vergi yapısına bağlı olarak benzer bir segment konumlanmasında olacağına işaret ediyor. Eylül ayında netleşecek olan fiyatla beraber hangi donanım paketlerinin sunulacağı, aracın yenilikçi özellikleri, ön sipariş süreci ve varsa özel kampanyalar da belirlenmiş olacak.

 

Advertisement