Alman otomobil üreticisi Audi, 2025 yılına damgasını vuran elektrikli araç stratejisini genişletirken, bir yandan da yeni nesil modelleri için hazırladığı tasarım ve teknoloji hamlelerini duyurdu. Yönetim kademesi, özellikle Q serisindeki yeni modellerin lansman tarihleri ve teknik özellikleri hakkında basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalar, Audi'nin gelecek beş yıllık ürün planının ana hatlarını net bir şekilde ortaya koydu.

Geçtiğimiz hafta ABD'nin Colorado eyaletinde düzenlenen bir basın toplantısında konuşan Audi'nin küresel iletişim direktörü, 2026 yılının son çeyreğinde tamamen yenilenmiş bir Q7 modelinin piyasaya sürüleceğini açıkladı. Bu tarih, mevcut Q7'nin üretim ömrünün planlanan şekilde sona ereceği zaman dilimine işaret ediyor. 2016 yılından bu yana satışta olan ve iki kez makyajlanarak ömrü uzatılan mevcut nesil Q7'nin, segmentindeki yoğun rekabet karşısında yerini yeni modele bırakması artık kaçınılmaz görünüyor. Marka yetkilileri, bu değişimin markanın gelecek stratejisi için hayati önem taşıdığının altını çiziyor.

Yeni Q7'nin teknik özellikleri hakkında da önemli detaylar paylaşıldı. Modelin elektrikli bir seçenek olmayacağı, bunun yerine geliştirilmiş içten yanmalı motorlarla yollara çıkacağı belirtildi. Temel versiyonlarda 3,0 litrelik turboşarjlı V6 motorun kullanılması planlanırken, sportif SQ7 modeli için mevcut 4,0 litrelik V8 motorunun yenilenmiş bir versiyonunun hazırlandığı ifade edildi. Ayrına, Volkswagen Grubu bünyesindeki Porsche ve Bentley modellerinde başarıyla uygulanan plug-in hibrit teknolojisinin de Q7 serisine entegre edilmesi değerlendiriliyor.

Basın toplantısında en dikkat çeken açıklama ise Audi'nin bugüne kadar üretmediği büyüklükte bir SUV modeli olan Q9'un lansmanı hakkında oldu. Markanın ürün yelpazesinin en üst segmentinde yer alacak bu dev SUV'un, 2027 yılında BMW X7 ve Mercedes-Benz GLS gibi rakiplerle doğrudan rekabete gireceği bildirildi. Amerikan pazarındaki Cadillac Escalade ve Lincoln Navigator modellerine de alternatif oluşturması planlanan Q9'un, lüks SUV pazarında önemli bir boşluğu dolduracağı öngörülüyor.

Q9'un teknik altyapısına ilişkin ilk bilgiler de toplantıda paylaşıldı. Modelin temel versiyonlarında güçlü bir V6 motorun kullanılmasının yanı sıra, yüksek performanslı SQ9 versiyonu için V8 motorla kombine edilmiş bir plug-in hibrit sisteminin hazırlandığı açıklandı. Bu hamle, Audi'nin yüksek segmentteki varlığını güçlendirme stratejisinin önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Tasarım Departmanı tarafından yapılan sunumda ise yeni Q7 ve Q9 modellerinin estetik yaklaşımına ilişkin önemli ipuçları verildi. "Radikal Sadelik" olarak adlandırılan yeni tasarım felsefesinin bu modellerde de uygulanacağı vurgulandı. Keskin hatlar ve agresif çizgiler yerine, daha akıcı ve organık formların ön plana çıkacağı bir tasarım dilinin benimsendiği görülüyor. Singleframe ön ızgaranın daha geniş ve daha entegre bir formda tasarlandığı, dijital ışık teknolojilerinin ise hem ön hem arka aydınlatmada çok daha gelişmiş bir seviyeye taşındığı paylaşılan görsel materyallerle desteklendi.

İç mekân tasarımında ise "sürüş odaklı lüks" anlayışının hâkim olacağı belirtildi. Geleneksel düğme ve kadranların yerini alan dokunmatik arayüzlerin, sürücüyü merkeze alan bir ergonomiyle kurgulandığı gösterildi. Kullanılan malzeme kalitesinde ise önemli bir iyileştirme yapıldığı, özellikle sürdürülebilir ve premium malzemelerin iç mekânda yoğun olarak kullanılacağı vurgulandı.

Markanın üst düzey mühendisleri, yeni nesil Q serisi modellerde sürüş dinamiği ve konfor arasındaki dengeyi yeniden tanımladıklarını ifade ediyor. Geliştirilmiş süspansiyon sistemleri ve daha ileri düzey sürüş destek teknolojilerinin, bu modellerin en öne çıkan özellikleri arasında yer alacağı belirtiliyor. Özellikle otonom sürüş kapasitesinin mevcut seviyelerin üzerine çıkarılması için ciddi yatırımlar yapıldığı da toplantıda dile getirilen diğer önemli noktalardan biri oldu.

Audi'nin bu hamleleri, lüks SUV pazarında önemli bir rekabet dalgası yaratma potansiyeli taşıyor. Özellikle Q9 gibi amiral gemisi niteliği taşıyan bir modelle üst segmentte doğrudan varlık göstermeye başlaması, Alman otomobil devinin premium pazar payını genişletme stratejisinin kritik bir ayağını oluşturuyor. Sektör analistleri, Audi'nin bu hamlesinin, önümüzdeki yıllarda lüks SUV pazarındaki dengeleri değiştirebileceğini düşünüyor.

Audi'nin elektrikli araç stratejisinin içten yanmalı motorlu modellerle paralel yürütüleceği mesajı da net olarak verilerek farklı müşteri ihtiyaçlarına cevap verebilmek için her iki teknolojide de lider olma hedefi de vurgulandı.