Avrupa Birliği’nde geçen ay kaydedilen yeni araç tescilleri, elektrikli hareketliliğin ivme kazandığını bir kez daha gözler önüne serdi. Kasım ayı verileri, bataryalı elektrikli araçlara yönelik güçlü talebin devam ettiğini ortaya koydu. Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği ACEA’nın yayınladığı rakamlara göre, Kasım’da AB genelinde 188.730 yeni elektrikli binek araç trafiğe kaydedildi. Böylece bir önceki yılın aynı ayına kıyasla dikkat çekici bir şekilde %44,1 artmış oldu.

Yılın ilk on bir ayını kapsayan geniş tablo da bu eğilimi doğruladı. Ocak-Kasım 2025 döneminde, AB ülkelerinde toplam 1 milyon 662 bin 399 yeni bataryalı elektrikli araç tescili yapıldı. Bu rakam, toplam pazarın %16,9’unu oluşturdu. Sektör temsilcileri, elektrikli araçların pazar payındaki bu büyümeyi, yıl başındaki tahminlerle uyumlu buldu. Ancak ACEA, dönüşüm için hala önemli bir büyüme potansiyeli bulunduğu yönündeki değerlendirmesini de iletti.

Toplam piyasa, bu yılın aynı döneminde %1,4 gibi mütevazı bir büyüme kaydetti. Fakat elektrikli araç segmentindeki %27,6’lık büyüme, bu alandaki hızlı genişlemeyi işaret etti. İlginç bir şekilde, büyüme hızı açısından elektrikli modeller, %33,1’lik artış gösteren plug-in hibrit araçların gerisinde kaldı. Mutlak sayılara bakıldığında ise durum değişti. 913.000 adedin altında kalan plug-in hibrit tescilleri, saf elektrikli araçların gerisinde yer aldı.

Sadece Kasım ayının detayları, elektriklinin itici gücünü daha net bir biçimde ortaya çıkardı. Toplam 887 bin 491 yeni aracın kayda geçtiği bu ayda, bataryalı elektrikli araçların pazar payı %21,3’e yükseldi. Plug-in hibritler ise %38,4 büyüme ile 91.700 699 yeni tescil yapabildi ve toplam içindeki pay elektriklilerin altında kaldı. Veriler, hala bir büyüme varsa, bunun büyük ölçüde elektrikli tahrik sistemlerinden kaynaklandığını gösterdi.

Geleneksel motor tipleri, bu değişimin bedelini satış kayıplarıyla ödedi. Hibrit araçlar, 302 bin yeni tescil ile Kasım ayının en popüler seçeneği olmayı sürdürdü. Fakat bu segmentteki büyüme %4,2 ile sınırlı kaldı. Saf benzinli araç tescilleri 206.448’e, dizel araç tescilleri ise 70.120’ye geriledi. Her iki kategoride de bir önceki yılın Kasım ayına kıyasla % 20’nin üzerinde keskin düşüşler yaşandı.

İstatistiksel sınıflandırmadaki bir değişiklik de dikkat çekti. ACEA, artık elektrikli menzili bulunmayan hafif hibritleri içten yanmalı motor kategorisine dahil etmiyor. Bu durum, geçmişteki birçok içten yanmalı motorlu aracın, fiilen elektriksiz hibritlere kaydığını ortaya koydu. Ancak Kasım ayındaki büyüme dinamikleri, tüketici tercihlerinin artık plug-in hibritlere veya tam elektrikli modellere doğru kesin bir şekilde kaydığını işaret etti. Bu eğilimin sürmesi halinde, bataryalı elektrikli araçların AB genelinde benzinlileri yakın vadede geride bırakması bekleniyor.

Büyüme, büyük pazarlarda da belirgindi. AB’deki elektrikli araç tescillerinin yaklaşık %62’sini oluşturan dört büyük pazarın tümü pozitif performans gösterdi. Almanya %41,3’lük, Belçika %10,2’lik, Hollanda %8,8’lik ve Fransa %9,1’lik artışlar kaydetti. Plug-in hibrit segmentindeki yüksek büyüme ise özellikle İspanya, İtalya ve Almanya’daki güçlü satış artışlarından beslendi. Bu pazarlar, aynı zamanda benzinli araç satışlarındaki en sert düşüşlere de sahne oldu. Fransa %32,1 ile listenin başında yer alırken, onu Almanya, İtalya ve İspanya izledi.

Veriler, elektrikli otomobil pazarının öncü markası Tesla için ise zorlu bir senaryoyu yansıtıyor. Şirket, Kasım ayında AB’de 12 bin 130 araç sattı. Bu rakam, geçen yılın aynı ayına göre %34,2’lik bir düşüş anlamına geldi. Ancak bu, marka için nispeten iyi bir ay oldu çünkü 2025 yılı genelindeki düşüş % 38,8 seviyesindeydi. Tesla, yılın Kasım sonuna kadar AB’de 129 bin 24 araç satışı ve %1,3’lük pazar payı ile yetinmek zorunda kaldı. Bir önceki yılda aynı dönemde yaklaşık 211 bin araç satıp %2,2 pazar payı elde etmişti. Yeni Y modeline rağmen şirket, pazar payının neredeyse yarısını kaybetmiş görünüyor.

Sektör gözlemcileri, elektrikli araçların başlangıçtaki güvenlik endişelerini ve diğer teknik şüpheleri geride bıraktığına inanıyor. Üreticiler, yeni modellerde sundukları yenilikçi özelliklerle bu endişeleri bertaraf etti. Bataryaların tabana yerleştirilmesiyle sağlanan daha düşük ağırlık merkezi, yol tutuşunu artırdı. Daha basit mekanik yapı, iç hacimde avantaj sağladı. Elektrik motorlarının verimliliği ve ölçek ekonomisiyle düşen maliyetler, tüketici tercihini şekillendiren ana faktörler oldu. Otomobil bakım ve onarım kolaylığı ve daha az otomobil yedek parça ihtiyacı da işletme maliyetlerini düşürerek elektrikli araçların cazibesini pekiştirdi.

Satışların artması, beraberinde altyapı yatırımlarını ve düzenlemeleri getirdi. Elektrikli otomobil şarj istasyon ağları hızla genişledi, batarya teknolojisi her geçen gün gelişti. Geriye, pil hammaddesi üretiminin çevresel etkileri ve içten yanmalı motorlarla halen rekabet edebilmek için kritik öneme sahip menzil konusu gibi zorluklar kaldı. Sektör uzmanları, katı hal batarya teknolojisi ve yeni hammadde kaynakları gibi gelişmelerin önümüzdeki birkaç yıl içinde bu sorunları da çözebileceğini öngörüyor.