Eylül ayında Münih, otomotiv sektörünün ve dünyasının kalbinin attığı merkez haline gelecek. Resmî adıyla IAA Mobility 2025, pandemi sonrası dönemin belki de en kapsamlı ve katılımlı yüksek organizasyonu olarak şimdiden dikkatleri üzerine çekmeye başladı. Geçmiş yılların aksine, bu defa neredeyse bütün büyük küresel üreticiler fuarda yerini alacak. Alman devlerinin yanı sıra, Avrupa ve Asya’nın önde gelen otomobil markaları da en yeni teknolojilerini, tasarım vizyonlarını ve gelecek vaat eden modellerini sergilemek üzere hazırlıklarını tamamlamış durumda.

Audi, fuarda yeni bir tasarım manifestosu ile boy gösterecek. “Dört Halka”nın gelecekteki estetik anlayışını yansıtacak olan konsept bir araç, izleyicileri şaşırtmayı hedefliyor. Söylentilere göre, spor bir karoser formunda tasarlanan bu araç, markanın yeni kreatif direktörü Massimo Frascella’nın öncülüğündeki “kuzeyyıldızı” projesinin ilk somut örneği olacak. Bu proje, Audi’lerin ileride daha sade ve daha arındırılmış yüzlerle karşımıza çıkacağının işareti sayılıyor.

BMW ise elektrikli SUV serisinin sevilen modeli iX3’ün yeni neslini tanıtacak. Ancak bu, sıradan bir model yenilemesinden çok daha fazlası. “Neue Klasse” adı verilen ve BMW’nin gelecek vizyonunu şekillendiren projenin ilk ürünü olan yeni iX3, sıfırdan tasarlanmış bir platforma, verimliliği artırılmış batarya sistemlerine ve tamamen yeni bir tasarım diline sahip. Prototipin otomobil basınında aldığı olumlu tepkiler, yeni modelin fuardaki lansmanını daha da merak uyandırıcı hale getiriyor.

Volkswagen Grubu’nun genç ve dinamik markası Cupra, fuarda yine iddialı bir çıkış yapmaya hazırlanıyor. Seat’ın genlerini daha da ileri taşıyarak kendine özgü kimliğini pekiştiren marka, fuarda hem tasarım dilini netleştirecek bir konsept hem de Raval adlı yeni modelinin kamuflajlı bir versiyonunu sergileyecek. Bu hamle, VW Grubu’nun “elektrikli şehir otomobili” segmentindeki yayılım stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Hyundai, Ioniq serisinin yeni üyesi Ioniq 2 ile fuarda yer alacak. Model, Hyundai’nin artık olgunlaşmış E-GMP elektrikli modüler platformunun yanı sıra, yeni Pleos yazılım mimarisini de kullanan ilk araç olma özelliğini taşıyor. Son dönemdeki başarılı atılımlarıyla adından sıkça söz ettiren Güney Koreli markanın, fuarda yine büyük ilgi göreceği düşünülüyor.

Mercedes-Benz, en popüler modellerinden biri olan GLC’yi yeni nesliyle sunacak. Ancak bu kez farklı bir yaklaşım sergileniyor: aynı model adı altında hem içten yanmalı hem de tam elektrikli bir versiyonun aynı anda pazara sürülmesi. Bu, Mercedes’in gelecekteki ürün stratejisine dair önemli bir ipucu olarak yorumlanıyor. Ayrıca, yüksek performans bölümü AMG’nin de yüksek motor gücü sunan modellerle fuara damgasını vurması bekleniyor.

Porsche, elektrikli dönüşümdeki kararlı adımlarını sürdürüyor. Popüler SUV modellerinin elektrikli versiyonları üzerinde çalışmalarını hızlandıran marka, fuarda bu yöndeki planlarını paylaşabilir. Müşteri ağırlığının içten yanmalı motorlara veda etmek konusundaki dirençli tutumuna rağmen, Porsche’nin gelecek projeksiyonunda elektriğin merkezde olduğu görülüyor.

Fransız üretici Renault, fuarda yepyeni bir Clio’yu tanıtmayı planladığını duyurdu. Bu seferki yenilemenin, önceki makyajlardan farklı olarak tam anlamıyla yeni bir nesil olacağı ifade ediliyor. Modelin, elektrikli Renault 5’ten ayrı olarak, yenilikçi özelliklerle, içten yanmalı ve hibrit motor seçenekleriyle geleceği belirtiliyor.

Çekya menşeili Skoda, fuarda Vision O adlı bir konsept aracı kamuoyuna tanıtacak. Bu konsept, yeni nesil Octavia Station Wagon’un tasarımına dair ipuçları verirken, aynı zamanda markanın “Modern Solid” tasarım felsefesinin nasıl evrileceğine dair fikir sunuyor. Bunun yanı sıra, Epiq adlı kompakt elektrikli SUV modeli de Skoda’nın şehir içi mobilite çözümlerindeki yeni yaklaşımını yansıtacak. Yedi koltuklu büyük bir elektrikli SUV olan ve Vision 7S’ten ilham alan bir diğer model de fuarda boy gösterecek.

Volkswagen, ID serisinin yeni üyesi ID.2 ile fuarda yer alacak. Polo boyutlarındaki bu tam elektrikli model, ID.2all konseptinden ilham alıyor. Ayrıca, ID.2X adlı crossover versiyonunun da T-Roc’a benzer bir silüete sahip olacağı tahmin ediliyor. Yeni nesil T-Roc’un test sürüşlerinde çekilen kamuflajlı fotoğraflar, modelin daha muhafazakâr ve uzun kaputlu bir tasarıma sahip olacağını gösteriyor.

9-14 Eylül 2025 tarihleri arasında kapılarını açacak olan IAA Mobility’de Alman markalarının ağırlığı hissedilecek olsa da Çinli ve Japon üreticilerin de fuara getireceği yenilikçi teknolojiler, Avrupa pazarındaki iddialarını göstermek adına önemli fırsatlar barındırıyor.

Fuarda elektrikli ve dijital dönüşümün odak noktası olacağı görülse de içten yanmalı motorların da özellikle performans odaklı modellerde varlığını sürdüreceği anlaşılıyor. Yakıt verimliliği, elektrikli otomobil tasarımındaki trendler, otonom özellikleri öne çıkaran yol tutuş ve sürüş güvenliği unsurları da diğer temalar olacak. Münih, bu anlamda, otomotiv endüstrisinin geçiş dönemindeki çok katmanlı yapısını yansıtan bir mikrokozmos olarak karşımıza çıkacak.