Otomotiv markaları son dönemde sadece hibrit ve elektrikli modellere odaklanmakla kalmıyor, aynı zamanda kendilerini rakiplerinden ayıracak özgün teknolojilere yatırım yaparak riski dağıtmayı ve rekabet avantajı elde etmeyi hedefliyor. Avrupalı üreticilerin yüksek katma değerli teknolojileri ve Çinli markaların elektrikli araç pazarında elde ettiği teknolojik ve maliyet avantajları, Japon ve Koreli otomotiv devlerini de bu alanda somut adımlar atmaya zorladı.

Kore'nin en büyük otomobil markalarının başında gelen Hyundai, bu baskıları fırsata çevirmek için bir dizi hamle başlattı. Otomobil tasarımına getirdiği yeni felsefe ve Amerika pazarında erken davranarak yaptığı stratejik manevralar ile Hyundai, geçmiş dönemdeki ekonomik dalgalanmalardan nispeten daha az etkilendi. Marka, aynı zamanda sıfır emisyonlu FCEV, yani Yakıt Hücreli Elektrikli Araç teknolojisine yaptığı yatırımları kararlılıkla sürdürüyor. Hyundai'nin hidrojen yakıt hücreli elektrikli aracı Nexo'nun yeni nesli de bu çerçevede 2026 yılında piyasada yerini alabilir.  FCEV olarak tanımlanan bu araçlar, yerleşik bir elektrik motoruna güç sağlamak için bir yakıt hücresi kullanarak ayrıca genellikle küçük bir pil veya süper kapasitörden destek alıyor. Araçlardaki bu yakıt hücreleri, elektriği çoğunlukla havadan alınan oksijen ve depolanmış sıkıştırılmış hidrojeni birleştirerek üretiyor.

Initium konseptinden “Art of Steel" (Çeliğin Sanatı) adı verilen otomobil tasarımı dilinden esinlenen yeni Hyundai Nexo, şirketin hidrojen yakıt hücreli elektrikli araçlara geçişinde bir sonraki büyük adımı temsil edecek. Hyundai, bu kompakt SUV'nün, sıfır emisyon teknolojisindeki en güncel gelişmeleri bünyesinde barındırdığını açıkladı. Menzil yaklaşık 800 kilometre gibi iddialı bir seviyeye ulaşmış. Bu rakam, önceki nesil Nexo'nun EPA standartlarındaki 566 kilometrelik menziline kıyasla oldukça kayda değer bir artışı ifade ediyor.

Önceki model, aerodinamik bir görünüme sahip olmak adına yumuşak ve yuvarlak hatlara bel bağlamıştı. Yeni nesil Nexo ise, 2019-2023 yılları arasında yalnızca Kaliforniya'da satışa sunulan ilk nesilden farklı olarak daha dik, kareye yakın ve çağdaş bir tasarım dili benimsedi. Yeni model, daha büyük bir 2.6 kWh'lik batarya ünitesi, artırılmış hidrojen depolama kapasitesi ve 201 HP motor gücü sayesinde selefinden hem daha uzun bir menzile hem de daha iyi bir hızlanma performansına sahip olacak. Hyundai, yeni Nexo'nun ABD'de bir filo aracı mı yoksa bireysel tüketicilere yönelik bir model olarak mı satılacağına dair henüz netleşmiş bir karara varamamış olsa da aracın Amerikan pazarına giriş yapacağı konusunda sektörde genel bir mutabakat bulunuyor.

Teknik detaylar açıklanmış değil ama yeni modelin kompakt selefinden 7,5 cm daha uzun, 2,5 cm daha geniş ve yine 2,5 cm daha yüksek olduğu bilgisi alındı. Dolayısıyla büyük bir hacim farklılığı gözlenmiyor.  Hyundai, Nexo'nun kesin ABD lansman tarihini henüz teyit etmedi, ancak aracın 2026 yılı içinde görücüye çıkması bekleniyor.

Önden çekişli düzeni koruyan yeni Nexo, elektrik üretmek için bir hidrojen yakıt hücresi kullansa da tekerlekleri hareket ettirmekten sorumlu olan tahrik ünitesi yine bir elektrik motoru. Hyundai, yeni Nexo'da kullanılan hidrojen yakıt hücreli güç aktarma organının, daha güçlü ve gelişmiş bir üçüncü nesil tasarım olduğunun altını çiziyor. Hidrojen yakıt grubunun, özellikle soğuk hava koşullarında bir önceki sisteme kıyasla %40 daha dayanıklı hale getirildiği belirtiliyor.

Yeni neslin ağırlık merkezinin daha iyi optimize edilmesi ve bazı bileşenlerin hafifletilmesi, aracın genel performansına ve ivmelenmesine olumlu katkı sağlıyor. Elektrik motorunun gücü artık 201 HP seviyesine gelmiş durumda; bu da önceki nesle göre 40 HP bir artış demek. Şirketin açıkladığı verilere göre, aracın sıfırdan 100 km/s hıza çıkış süresi 7,4 saniye. Bu rakam ilk bakışta olağanüstü görünmeyebilir, ancak rakip model Toyota Mirai'nin aynı işlemi gerçekleştirmek için 9,2 saniyeye ihtiyaç duyduğunu hatırlatmakta fayda var.

Güney Kore'de halka açık yollarda gerçekleştirilen otomobil test sürüşlerinde, yeni Nexo'nun performans değerleri ve neredeyse hiç ses almayan sessiz kabini, deneyimleyenler tarafından oldukça etkileyici bulundu. Yenilenen süspansiyon sisteminin, araca bir önceki modele kıyasla biraz daha fazla yol tutuş kabiliyeti kazandırdığı gözlemlendi. Yeni Nexo'nun başka hangi yenilikçi özelliklerle geleceği ise önümüzdeki yıl, araç tam olarak tanıtıldığında netlik kazanacak.

Kısacası, hidrojen yakıt hücreli araçlar alanında sadece BMW ve Toyota değil, Hyundai de ciddi yatırımlar yaparak ve yeni nesil modeller geliştirerek bu teknolojiye olan inancını gösteriyor. Ancak, hidrojen dolum işleminin geleneksel bir benzinli araç kadar kısa sürmesine rağmen, hidrojen dolum istasyonu altyapısının yüksek maliyeti ve henüz yaygınlaşmamış olması, bu otomobil teknolojisinin önündeki en büyük engel olarak duruyor. Şarj süresi çok daha uzun olsa da elektrikli otomobil şarj istasyonu altyapısı burada elektrikli araçlar için büyük bir kaldıraç etkisi yaratıyor.

Bu soruna çözüm olarak üzerinde çalışılan, küçük kapsüller veya mobil üniteler gibi farklı çözümler ise henüz seri üretim ve yaygın kullanım aşamasına geçebilmiş değil. Tüm bu zorluklara rağmen, önde gelen markaların bu alandaki Ar-Ge yatırımlarına ve yeni model çalışmalarına devam etmesi, hidrojen yakıt hücreli elektrikli araçların geleceğin alternatif yakıt teknolojileri arasında sağlam bir yer edinebileceğine işaret ediyor.