Otomotiv sektörünün en güvenilir barometrelerinden biri olan Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD), Kasım 2025 verilerini açıkladı. Derneğin aylık olarak yayımladığı ve sektörün nabzını tutan bu raporlar, otomobil distribütörlerinin sağladığı verilerle hazırlanıyor. 2 Aralık'ta kamuoyu ile paylaşılan 11 aylık toplu veriler, Türkiye otomotiv pazarının dinamik bir büyüme içinde olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

2025 yılının ilk on bir ayında, toplam binek araç satışları geçen yılın aynı dönemine göre %10,96'lık kayda değer bir artışla 938.177 adede ulaştı. Hafif ticari araç (HTA) segmenti de bu büyümeden payını aldı ve satışlar %7,13 artarak 238.603 adet olarak gerçekleşti. Bu iki segmentin toplamında, pazar hacmi 1.176.780 adet oldu ve 2024'e kıyasla %10,16'lık genel bir büyüme kaydedildi.

Sadece Kasım ayına bakıldığında da olumlu tablo devam etti. Geçen yılın Kasım ayına kıyasla toplam satışlar %9,82 artış göstererek 132.984 adet seviyesinde kapanış yaptı. Pazara yön veren binek otomobil satışları, %10,78'lik bir sıçramayla 104.798 adede çıkarken, hafif ticari araç satışları da %6,38'lik bir artışla 28.189 adede ulaştı.

Segment analizi, tüketici tercihlerinin net bir resmini çizdi. Düşük vergi oranlarıyla öne çıkan A, B ve C segmenti araçlar, toplam binek otomobil pazarının %82,7'sini kontrol etti. Bu payda en büyük rolü, pazarda klasikleşmiş konumuyla C segmenti üstlendi. C segmenti, 522.853 adetlik satışla pazarın %55,7'sine tekabül ederek açık ara liderliğini korudu. B segmenti ise 249.397 adet satış ve %26,6'lık pay ile onu takip etti. A segmenti ise pazar içinde kayda değer bir hacme ulaşamadı.

Elektrikli ve hibrit araçlara geçiş süreci tüm hızıyla devam ederken, benzinli motorlar hala pazarın hâkim gücü olmayı sürdürüyor. İlk on bir ayda 442.650 adet satılan benzinli araçlar, %47,2'lik payla listenin başında yer aldı. Onları, çoğunluğu benzinli hibrit olmak üzere 251.992 adet satış ve %26,9'luk pay ile hibrit araçlar takip etti. Tam elektrikli araçlar ise 166.665 adetlik satışla pazarın %17,8'ini ele geçirdi. Yakıt verimliliği tahtını elektrikli ve hibritlere kaptıran dizel araçlar ise 69.471 adet satışla %7,4'lük paya geriledi. LPG'li araçlar da 7.399 adet satış ve %0,8'lik payla tabloda kendine yer buldu.

Bu veriler, benzinli ve dizel araçlardan hibrit ve elektrikli modellere doğru güçlü bir kayış yaşandığını teyit etti. Özellikle dizel motorların payındaki keskin düşüş dikkat çekti. Avrupa ülkelerinde 2030 yılı itibarıyla dizel araçlara yönelik kısıtlamaların başlaması beklenirken, Türkiye'de de Pazar verileri ile aynı eğilim kendini gösterdi. Bu düşüşte, Avrupalı üreticilerin dizel motor üretimini azaltması, pazara giren Çinli markaların bu teknolojiye yatırım yapmaması ve Japon üreticilerin hibrite odaklanması nedeniyle Ttürkiye pazarına gelen arzın düşmesi etkili oldu.

Elektrikli araç pazarındaki büyüme ise dikkatleri üzerine çekti. Geçen yılın aynı döneminde 83.298 adet satılan tam elektrikli araç sayısı, bu yıl %80'lik bir sıçramayla 166.665'e ulaştı. Pazar payı da yaklaşık iki katına çıkarak %17,7 seviyesine yükseldi. Avrupa'da elektrikli araç satışlarında ve üretiminde görülen yavaşlamanın aksine, Türkiye pazarında bu yönde bir etki gözlenmedi. Şarj altyapısının da aynı paralelde hızla yaygınlaşması, bu büyümeyi destekleyen önemli bir unsur olarak öne çıktı.

Özel Tüketim Vergisi'ndeki (ÖTV) düzenlemelerin elektrikli araç satışları üzerindeki kaldıraç etkisi de rakamlara yansıdı. %17,7'lik elektrikli pazar büyümesinin büyük kısmı, vergi avantajı sağlanan 160 kW ve altı güce sahip modellerden geldi. Bu segment %13,6'lık bir paya sahip oldu. 160 kW üzeri yüksek performanslı elektrikli araçlar ise geçen yıla göre %154'lük muazzam bir artış gösterse de, toplam pazar içindeki payları %4,1 ile sınırlı kaldı.

Hafif ticari araç segmentinde ise geleneksel yapı korunuyor. Van tipi araçlar, %75,7'lik pay ve 180.543 adet satışla bu pazarın tartışmasız lideri oldu. Dizel yakıt türü de henüz elektriklilik karşısında üstünlüğünü ticari araçlarda kaybetmiş değil. Ancak şehir içi lojistik, kurye ve kargo hizmetlerinde elektrikli minibüs ve küçük kamyonetlerin sayısının artması, önümüzdeki dönemde bu dengeleri değiştirebilecek bir trend olarak izleniyor.

Pazarın 2025 yılındaki dirençli büyümesinin arkasında, otomobilin bir yatırım aracı olarak görülmeye başlanması gibi sosyoekonomik faktörlerin yattığı yorumları yapılıyor. Araç yenileme ve elektrikliye geçiş eğilimleri de bu büyümeyi tetikleyen unsurlar arasında sayılıyor. Yüksek kredi faiz oranlarına rağmen devam eden bu büyüme, finans sektörünü de harekete geçirdi. Kiralama ve akıllı cihaz temelli yeni bireysel ve ticari finansman ürünleri gelişti. Sektör analistleri, 2026 yılında beklenen faiz indirimlerinin otomotiv pazarındaki canlılığın devamı için yeni bir soluk getireceğini öngörüyor.