Şarj Noktasında Büyük Artış

Şarj Noktasında Büyük Artış

Şarj İstasyonu Sayısı 35 Bini Geçti

Türkiye'de elektrikli araç şarj altyapısı, son dönemde kaydedilen önemli gelişmelerle dikkat çekiyor. Eylül 2025 verileri, sektördeki büyüme eğilimini net bir şekilde ortaya koydu. Ülke genelinde halka açık şarj noktalarının sayısı 35 bini aşarken, bu rakam bir önceki yıla göre %50'lik bir büyümeye işaret ediyor.

 

Elektrikli araç satışlarındaki artış, şarj altyapısındaki gelişmeleri zorunlu kılıyor. Trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısı 321.710 seviyesine ulaşmış durumda. Bu, geçen yılın aynı dönemine kıyasla %118,9'luk dikkat çekici bir artış anlamına geliyor. Mevcut veriler, her 9 elektrikli araca bir şarj soketi düştüğünü gösteriyor. Bu oran, Avrupa Birliği ortalamasının üzerinde seyrediyor. AB ülkelerinde her 11 elektrikli araca bir şarj soketi düşerken, Türkiye'nin bu alandaki performansı dikkat çekici.

 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun paylaştığı detaylı veriler, şarj altyapısının niteliğine ilişkin önemli ipuçları barındırıyor. Toplam 35 bin şarj soketinin 15 binini DC tipi hızlı şarj üniteleri oluşturuyor. DC soket aynı zamanda elektrikli araç şarj istasyonu olarak bilinen açık alanlarda en sık kullanılan şarj tipi. Normal hızda şarj sağlayan AC soketlerin sayısı ise 19.992 olarak kaydedildi. Bu dağılım, Türkiye'deki her 21 elektrikli araca bir hızlı şarj soketi düştüğünü ortaya koydu. Uzmanlar, özellikle hızlı şarj altyapısının daha da yaygınlaştırılması gerektiğini vurguluyor. Bayram tatilleri ve yoğun seyahat dönemlerinde şehirlerarası yollardaki hızlı şarj istasyonlarında yaşanan yoğunluk, bu ihtiyacın aciliyetini gözler önüne seriyor.

 

Şarj istasyonlarının enerji kaynaklarına ilişkin veriler, sevindirici bir tablo çizdi. Eylül ayında halka açık şarj istasyonlarında tüketilen toplam 46.929.508 kWh enerjinin %62’si yenilenebilir kaynaklardan sağlandı. Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Sertifikası'na sahip "yeşil" şarj istasyonları, sektörde önemli bir paya ulaştı. Geleneksel enerji kaynaklarıyla yapılan şarj işlemlerinin oranı ise %37,86'da kaldı. Bu durum, elektrikli araçların şebeke üzerinde oluşturduğu yük konusundaki endişeleri gidermeye yetiyor.

 

Şarj istasyonu operatörleri bazında yapılan sıralamada Zes, 4 bin 971 adet soketle lider konumunu korudu. Togg'un şarj şirketi Trugo, 2 bin 447 soketle ikinci sırayı alırken, Eşarj 2 bin 348 üniteyle üçüncü oldu. Voltrun bin 873 soketle dördüncü, Wat ise bin 490 soketle beşinci sırada kendine yer buldu. Hızlı şarj soketi sayısında ise Trugo, 2 bin 18 adetle açık ara önde gitti. Bu tablo, hızlı şarj alanındaki rekabetin yoğunlaştığını gözler önüne serdi.

 

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sektörü hareketlendirecek yeni bir destek programını duyurarak 81 ilin tamamında 529 yeni hızlı şarj ünitesi kurulumuna destek vereceklerini açıkladı. 300 milyon lirayı aşan hibe desteği sağladıklarını ifade eden Kacar altyapıyı ülkenin her köşesine taşıyacaklarını vurguladı.

 

Elektrikli araçlar, özellikle enerji maliyeti, yol tutuş ve temiz enerji kullanımı gibi avantajlara sahip. Ancak uzun yolda menzil sorunu, şarj altyapısındaki yetersizlikler ve teknolojinin hızlı gelişimi nedeniyle bazı tüketiciler hala bekleyişte. Talep sürekli artış gösterse de birçok kullanıcı geçici olarak hibrit araçları tercih ediyor veya alım kararını erteliyor. Özellikle ikinci el araç piyasası ve batarya değişim maliyetleri, potansiyel alıcıları düşündürüyor.

 

 

 

 

Türkiye'nin elektrikli araç ekosistemi hem araç sayısı hem de şarj altyapısı bakımından hızlı bir büyüme ivmesi yakaladı. Özellikle hızlı şarj istasyonlarındaki artış ihtiyacı hem özel sektör hem de kamu tarafından destekleniyor. Yenilenebilir enerji kullanım oranlarındaki yüksek seviye ise Türkiye'yi "yeşil şarj" konusunda bölgedeki öncü ülkelerden biri haline getiriyor.

 

Şarj istasyonu yatırımlarının önümüzdeki dönemde de artarak devam etmesi bekleniyor. Özellikle şehirler arası yollardaki hızlı şarj istasyonlarının sayısının artırılması, menzil endişesi açısından büyük önem taşıyor. Enerji depolama sistemlerindeki teknolojik gelişmeler de şarj altyapısının verimliliğine olumlu katkı sağlıyor. Son dönemde, şarj istasyonlarında batarya depolama sistemlerinin kullanımı yaygınlaşıyor. Bu sistemler, şebekenin yoğun olmadığı saatlerde depolanan enerjinin, yoğun kullanım zamanlarında şarj işlemlerinde değerlendirilmesine olanak tanıyor.

 

Mobil uygulamalar ve harita servisleri, elektrikli araç sürücüleri için vazgeçilmez araçlar haline geldi. Kullanıcılar, bu uygulamalar aracılığıyla en yakın boş şarj istasyonunu bulabiliyor, şarj ünitelerinin mevcut durumunu takip edebiliyor ve ödemelerini doğrudan yapabiliyor. Bazı uygulamalar, farklı şarj ağı operatörlerini tek bir platformda birleştirerek kullanıcı deneyimini kolaylaştırıyor. Ödeme sistemlerindeki standartlaşma çalışmaları ise hız kazandı. Artık birçok şarj istasyonunda, farklı ödeme yöntemleri ve abonelik sistemleri kullanılabiliyor.

 

Otomobil üreticileri de şarj altyapısına destek vermeye devam ediyor. Türkiye'nin yerli otomobili Togg, kullanıcılarına özel şarj çözümleri sunarken, diğer markalar da benzer hizmetler geliştiriyor. Bazı üreticiler, ev tipi şarj cihazlarının kurulumunu desteklerken, bazıları belirli şarj ağlarında ücretsiz şarj veriyor. Bu gelişmeler, elektrikli araç sahipliğini daha cazip hale getiriyor.

 

Sonuç olarak, Türkiye elektrikli araç şarj altyapısında önemli bir dönüşüm yaşıyor. Hem kamu hem özel sektör yatırımları hem de teknolojik gelişmeler bu dönüşümü hızlandırıyor. Önümüzdeki dönemde, şarj sürelerinin kısalması, şarj istasyonu sayılarının artması ve yenilenebilir enerji kullanım oranlarının yükselmesi bekleniyor. Bu gelişmeler, elektrikli araçların daha geniş kitleler tarafından benimsenmesine zemin hazırlayacak. Türkiye, elektrikli araç altyapısı konusunda bölgesinde öncü rol üstlenirken, bu alandaki yatırım fırsatları da giderek artıyor.

 

Advertisement