Yeni DS No7 Teste Çıktı

Yeni DS No7 Teste Çıktı

2026’da Gelecek

Stellantis grubunun lüks otomobil markası DS, ikinci nesil DS 7 modelini gelecek yıl piyasaya sürmek üzere son hazırlıklarını tamamlıyor. Yeni SUV, tamamen yeni bir platforma geçiş yapacak ve sadece elektrikli güç aktarma organı ile satışa sunulacak. Bu hamle, modeli yakın gelecekte piyasaya çıkması beklenen BMW iX3 ve Mercedes-Benz GLC gibi rakiplerle doğrudan rekabet edecek bir konuma yerleştiriyor.

Aracın ikinci neslinin gelecek yıl tanıtılması planlanıyor ve bu lansman muhtemelen sadece elektrikli versiyonla gerçekleşecek. Mevcut modelin ilk kez satışa sunulmasından tam sekiz yıl sonra gelen bu yenilenme, DS'nin yeni tasarım dilini taşıyan ve geçtiğimiz yıl piyasaya sürülen amiral gemisi Nº8'in ardından, serinin en yeni üyesi olacak. DS serisindeki bu köklü değişim, Covid-19 sonrası dönemde zorlanan lüks Fransız markasını canlandırmak için hazırlanan kapsamlı bir stratejinin ana parçalarından birini oluşturuyor. Yeni model DS 7'nin halka açık yollarda çekilen ilk otomobil test sürüşü fotoğrafları da ortaya çıktı.

DS 7’nin otomobil tasarımına artık rekabet edeceği yeni elektrikli SUV segmentinde fark yaratması için kapsamlı bir revizyon uygulandı. Yollarda görülen test modellerinin işaret ettiği üzere, araç selefinden daha büyük bir boyuta kavuştu. Modelin tasarım dili, geçen yıl tanıtılan ve segmentler arasında köprü kuran Nº8'den belirgin şekilde etkilendi. Nº8, DS için yeni bir tasarım çağının başlangıcını simgelemişti.

Test aracı ağır bir kamuflajla kaplı olmasına rağmen, düz ön paneller, yükseltilmiş burun ve sarılı ışık çubuğu gibi Nº8'den alınan bazı unsurlar seçilebiliyor. Ancak en radikal değişiklikler ve yenilikçi özeelikler aracın altında gerçekleşecek. İkinci nesil SUV, STLA Medium platformuna geçiş yapacak. Bu platform sayesinde model, 2 farklı pil seçeneği ve 3 farklı güç aktarma organı konfigürasyonu ile sunulacak. 256 HP motor gücündeki önden çekişli versiyon, 73.7 kWh'lik bir batarya paketi ile 568 kilometrelik bir menzil vaat ediyor. 276 HP motor gücündeki yine önden çekişli modelde ise 97.2 kWh'lik daha büyük batarya, menzili 745 kilometreye çıkarıyor. En üst düzey çift motorlu ve dört çeker versiyon ise 345 HP ile daha büyük batarya ve 651 kilometrelik bir menzil sunacak.

İçten yanmalı motor seçeneği, DS 7'nin lansman planının bir parçası değil. Ancak yeni platformun teorik olarak bir içten yanmalı motoru barındırabilmesi, bu olasılığın tamamen ortadan kalkmadığını gösteriyor. DS'nin Gelecek Ürünler Başkanı Cyprien Laurentie, daha önceki açıklamalarında, DS 7 ile aynı platformu paylaşan Nº8 modelinin gelecekte bir içten yanmalı motor seçeneği ile sunulmasının "bir olasılık" olduğunu ifade etmişti. Halihazırda Nº8, bu mimariyi kullanan ve yalnızca elektrikli olarak satılan tek araç konumunda.

DS'nin yeni Genel Müdürü Xavier Peugeot, yaptığı son açıklamalarda, önümüzdeki yıl Nº8 ve Nº4'ün ardından üçüncü büyük bir lansman daha yapacaklarını duyurarak modelin adını doğrudan vermeden ikinci nesil DS 7 SUV'unun tanıtımına işaret etti. Peugeot, zorlanan marka için bu yeni eklemenin anlamı üzerine konuşurken, 3-4 yıllık büyük lansmansız bir dönemin ardından bu adımı olumlu bir şekilde başlatmanın kendileri için kritik önem taşıdığını vurguladı.

DS 7'nin gelişi, aynı zamanda markanın düşen satış grafiğini toparlamasına yardımcı olabilir. Markanın sorunları o kadar büyüdü ki, ana şirket Stellantis geçen yıl otomobil üreticisini satmayı bile düşündü. Fakat şirket yetkilileri, DS'yi bir marka olarak yönetirken satış hacminden ziyade premium bir marka refleksi geliştirmenin daha önemli bir ölçüt olduğu konusunu dile getiriyor. Stellantis Grubu açısından bakıldığında, premium pazar toplam satış hacminin sadece %25’ini oluştursa da dörtte birini oluşturuyor, ancak grubun karının %40'ı oradan geliyor. Bu da DS’nin elde tutulmasını sağlayan başka bir etken.

 

 

Türkiye pazarında DS markası halen DS4 dizel ve DS7'nin dizel ile hibrit versiyonları ile temsil ediliyor. Yeni tam elektrikli DS7'nin Türkiye'ye gelip gelmeyeceği ise bir dizi faktöre bağlı olacak. Üretim maliyetleri, segmentindeki yoğun rekabet koşulları ve elektrikli araçlara uygulanacak vergi politikaları bu kararda belirleyici rol oynayacak. Son dönemde elektrikli araçlara olan artan yönelim ve bu araçlara sağlanan vergi indirimleri, DS için de bir fırsat penceresi açabilir. Ayrıca, Stellantis Grubu'nun müşterilere sunduğu finansman imkanları, gelecek yeni modellerin satışında önemli bir kaldıraç etkisi yaratma potansiyeli taşıyor.